Şule Gürbüz
İLETİŞİM YAYINLARI

Benden, bana kayıtsız kalınması ile benden nefret edilmesi arasında bir seçim yapmam istense, tereddütsüz, nefreti seçerim – kayıtsız kalınacak bir yanım yoktur. Ve ben söylemek isterim ki, her ÅŸey ve herkese kayıtsızım. DeÄŸilmiÅŸim gibi davrandığım durumlar, yaşıyormuÅŸum gibi yapma zorunluluÄŸumdandır.

Bana sorulsa bir gün “Kamburunun düzelmesini mi istersin, yoksa tüm insanların kambur olmasını mı?” diye, herkesi kambur görmek olurdu dileÄŸim. Yerden yüksekliÄŸimin bu gülünç santimleri yüzünden, yaÅŸama da ölüme de sizlerden daha yakınım. Daha sonraları yerimi yadırgamamak için, yükselme isteÄŸini bir türlü anlayamam.

Zaten bir portakalın doÄŸusu batısı olduÄŸuna inananlardan deÄŸilim – dolayısıyla dünyanın da...
Bana renk bile sormayın – bir beyazdan ya da sarıdan ne anladığınızı bilmeden size yanıt veremem.
“‘Genç bir yazarın ilk eseri’ denecek, ‘juvenilia’ kategorisine sokulacak hiçbir yanı yoktu Kambur’un. Olgun bir yazarın elinden çıkmış, acemiliÄŸi, sakarlığı olmayan, olgun bir metindi.”
Murat Belge