Herkesin duygusal eşiği, etkilendiği şeyler farklı olmakla birlikte okuyanların çoğunu ağlatan duygu yüklü kitaplar vardır. İçine girdiğiniz andan itibaren kendinizi hikayenin kahramanları için üzülürken bulursunuz. Kiminde ise sonuna kadar dayanır, en son sayfayı okuduktan sonra kendinizi bırakırsınız.

İşte size dünya edebiyatından duygularınıza hitap eden en hüzünlü romanlar.

1. Uçurtma Avcısı, Khaled Hosseini

Uçurtma Avcısı.
Harika bir roman. Afganistan’ın değişim hikayesi. Monarşi’den Rus savaşlarına, Taliban dönemine ve sonrasında 11 eylül saldırılarına kadar ulaşan bir hikaye. Okurken sık sık kendinizi ağlarken bulacaksınız. Radikalizmin ne kadar tehlikeli olduğunu, silah sesleriyle büyüyen çocukların barışı bilmediklerini ve tehlikenin en beklenmedik zamanda karşınıza çıktığını bir kez daha anlayacaksınız. Okumayanlara şimdiden iyi okumalar…
Kaynak

2. Zor Yıllar, Charles Dickens

Zor Yıllar.
İçinde hayatı gerçekten yaşayan Sissy ve sirk çalışanları ile Coketown’da ikamet eden Mr. Gradgrind, Mr. Bounderby ve aileleri arasında bir karşıtlık yaratan romandır. Temel olarak ”utilitarianism”i eleştirir, pozitif bilimlerden duygulara yer kalmamasını, insanların self-made man olma çabalarını, fancy olandan nefret edip fact’e tapma eğilimini bariz sembollerle yerden yere vurur.
Sonunda Mr. Gradgrind’in oğlunu bir sirkte şaklaban olarak bulması da ironik ve çok eğlencelidir.
Çok fazla bilinmeyen ama aslında güzel ve çağın değerlerini belki biraz abartarak yansıtan bir Dickens romanıdır kısacası.
Kaynak

3. Benden Selam Söyle Anadolu’ya, Dido Sotiriyu

Benden selam söyle Anadolu'ya.
Dido Sotiriyu`nun insani allak bullak eden harika romanı. Kitap, insan denen varlığın “yanlılığını” sergiler biraz, ne kadar gerçekçi tarafsız ve çıplak olmaya çalışsa da. Bu insani kusurun ötesinde, size bir de Yunan gözünden olaya bakmayı öğretir. Savaşın insanı vahşileştirdiğine dair kitaplar hep okumuşuzdur ya, kendi topraklarımızın üzerinde, kendi tarihimizden bir parça okurken bunu hissetmek de ayrı bir duyguymuş. Sonra hani bizim okuduğumuz kitaplarda Türkler merhamet sahibi vicdanlılardır, Yunanlılar da ateş açan, ırza gecen, sömüren, ezen, işkence edendir ya, tam tersini de okuma şansını bulacaksınız işte bu romanda.

Bugün sadece zamanımı bu kitaba ayırdım ve bir solukta bitirdim. Aklımda kalan en önemli cümle ise küçücük bir Türk çocuğu Şevket’in su sözüydü: “Bana bir mum yak. belki Allahlarımız da bizim gibi arkadaş olurlar.”
Kaynak

4. Eylül, Mehmet Rauf

Eylül.
Mutlaka okunması gereken kitaplar listesine Mehmet Rauf tarafından kazandırılmış, insanı etkileme gücüne sahip kitaplardan biridir. Bu kitaptaki ruhsal çözümlemeler, kişisel çelişkiler hatta çırpınışlar o kadar saf bir şekilde yansıtılmıştır ki okurken hissedebileceğiniz kitaplardandır.

5. Pal Sokağı Çocukları, Frenc Molnar

Pal Sokağı Çocukları.
Kitabın arkasında yazdığı gibi, “dayanışmayı, arkadaşlığı, dürüstlüğü, mertliği, yiğitliği” öğreten; şimdi bile okusam muhtemelen ağlayacağım kitap.
Kaynak

6. Ana, Maksim Gorki

Ana.
Bir Maksim Gorki romanı. Rusya’daki işçi sınıfının mücadelesi devrimci bir gencin geleneklerine bağlı annesinin gözünden anlatılıyor. Zaman içinde anne de geleneklerinden uzaklaşıp devrimci mücadele içinde yerini alıyor. Sade bir dile sahip güzel bir roman.
Kaynak

7. Uğultulu Tepeler, Emily Bronte

Uğultulu Tepeler.
Dünya klasikleri arasında yer alan bir Emily Bronte kitabı. Yahu ben daha önce bir aşkın bu kadar güzel anlatıldığı bir kitap okumadım, şiddetle tavsiye edilir.
Kaynak

8. Şeker Portakalı, Jose Mauro De Vasconselos

Şeker Portakalı.
En kötüsü de sevginin yoksulluğuymuş be arkadaş dedirten, yazarın çocukluğunu anlattığı gerçek bir hikaye olması nedeniyle insanı çok daha fazla hüzünlendiren, hangi yaşta olunursa olunsun mutlaka okunması gereken bir yapıt, teşekkürler Jose Mauro De Vasconcelos ve sevgili küçük Zeze.
Kaynak

9. Dune, Frank Herbert

Dune.
Frank Herbert’in olağan üstü yapıtı. Ayrıntılı, düzenli ve neresinden uydurmuş bunları dedirten bir kurguya sahip. Okurken insanı alıp götüren kurgusunun altından sezdirmeden felsefe, din, sosyoloji vb. derin mevzuları da içeren bir seri. 4. kitabı bitirdiğimde “ulan olay kurgudan ibaret değilmiş” deyip baştan okudum.
Kaynak

10. Toprak Ana, Cengiz Aytmatov

Toprak Ana.
Cengiz Aytmatov’un bir solukta okuyabileceğiniz, Almanlara 4 şehit veren bir evin savaştan önceki güzel, tatlı günlerini, savaştan sonra, acı, hüzün dolu anılarını anlatan, Tolgunay’la Toprak Ana arasındaki geçmişten gelen dostluğun güzel bir şekilde işlendiği kitaptır. Dili sade, aynı zamanda sürükleyicidir. Savaşın yıkıcı gücünü anlatır, ayni zamanda onca yıldır insanlarla iç içe yasayan toprak ananın insanların neden savaştığını çözememiş olması da göze çarpan ayrıntılardandı kitapta.
Kaynak

11. Güneş Bize Haram, Leo Malet

Güneş Bize Haram.
Yokluktan kurtulmaya çalışan bir çocukla hemen hemen aynı şeyi isteyen bir kızın hikâyesi. Mekan ne kadar değişirse değişsin, her yerde boğuculuğu hissediyorsunuz. İnsanlar karanlık olunca metin de öyle oluyor ister istemez. Mis bir roman.
Kaynak

12. Gazap Üzümleri, John Steinbeck

Gazap Üzümleri.
John Steinbeck’in şahane bir eseri. Sanayinin evrimi/devinimi esnasında insan & toprak ilişkisini en iyi anlatan romanlardan biridir. Kitabın sonunda insanın gözlerinden yaşlar akıtır.
Kaynak

13. Anne Frank’in Hatıra Defteri, Anne Frank

Anne Frank'in Hatıra Defteri.
Orta okul yıllarında okuduğum, ikinci dünya savaşının korkunçluğunu küçük bir Yahudi kızın gözünden anlatan, insana savaşın, soykırımın ne olduğunu öğreten, savaştan nefret etmeyi gösteren, her insanın okuması gerektiğini düşündüğüm kitap.
Kaynak

14. Huzur, Ahmet Hamdi Tanpınar

Huzur.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur’unu okumaya başladım. Daha 40. sayfasındayım ama rahatlıkla diyebilirim ki okuduğum en iyi kitaplardan biri, belki de en iyisi. Okuduğum şeylere inanamıyorum. Müthiş. Sanat eseri. Müthiş.
Kaynak

15. Mavi Saçlı Kız, Burçak Çerezcioğlu

Mavi Saçlı Kız.
Birkaç sene önce okuduğumda bitmesini istemediğim, bitince de salya sümük ağladığım kitap.
Kaynak

16. Kumral Ada Mavi Tuna, Buket Uzuner

Kumral Ada Mavi Tuna.
İnsana okurken birçok şeyi düşündürten, kendi hayatından bağıntılar kurdurabilen kitap. Bitirdikten sonra bile zaman zaman akla gelir oradaki olaylar, karakterler ve yine üzerlerine düşünülür. Söylemeden geçemeyeceğim ağlatabilitesi vardır.
Kaynak

17. Küçük Kadınlar, Louisa May Alcott

Küçük Kadınlar.
Elime geçen her baskısını, devamını, önünü arkasını milyon kere okuduğum, gene de okuyacağım kitap. Çok küçük çocuklar için çıkarılan bir baskısında, çocuklar üzülmesin diye sanırım, Beth ölmüyordu, o versiyonu daha bir zevkle okurdum ben de.
Kaynak

18. Portakal Kız, Jostein Gaarder

Portakal kız.
Jostein Gaarder’ın son kitabı. İçinde gizemli, tesadüfler üzerine örülü ve kıskandıracak kadar güzel bir aşk hikayesi barındırmaktadır. Ama kitap bundan ibaret değildir.
Kaynak

19. Ezilenler, Fyodor Mihayloviç Dostoyevski

Ezilenler.
Okunması kolay ama bir o kadar etkileyici Dostoyevski kitabı. Ancak kitap bittiğinde neydi bu dedirtir yine. İnsan olmaya çalışmanın nasıl ezilmeyi gerektirdiğini ama bunun onurunu yine insanın içini acıta acıta anlatır üstat. Sonunda tercihi yine sana bırakır kötülerden mi iyilerden mi olacaksın. İnsan kalabilmek adına ezilmeyi kabul edebilecek misin?
Kaynak

20. Gülünün Solduğu Akşam, Erdal Öz

Gülünün Solduğu Akşam.
Kitabın sonundaki mektuplar, esere daha bir hüzün katmıştır. Duygu sağanağı yaratmıştır. Güzel bir eser.
Kaynak

21. Bin Muhteşem Güneş – Khaled Hosseini

Bin Muhteşem Güneş
Sadece kadın olduğun için veya sadece bir ülkenin vatandaşı olduğun için ne kadar çaresiz olunabileceğini çok akıcı ve güzel bir dille anlatan kitap. Yazarın bir önceki eseri olan Uçurtma Avcısı’ndan daha çok beğendiğim bu kitabı okurken adındaki güneş defalarca ciğerimi yaktı, arada yatağımda doğrulup ağladığım oldu. Neşeli hikayelerden hoşlananlara biraz ağır gelebilir. Özellikle de annelik ve doğum üzerine yazılan bölümleri nedeniyle hamilelik döneminde okunmaması gerektiğini söyleyebilirim.
Kaynak

22. Doğunun Limanları, Emin Maaoluf

Doğunun Limanları.
2 kere, hayatımın farklı dönemlerinde okuduğum beni pek etkilemiş roman. Amin Maalouf’un da en sevdiğim romanıdır. Hüzünlüdür.
Kaynak

23. Acımak, Reşat Nuri Güntekin

Acımak.
Reşat Nuri Güntekin’in bir günde okunabilecek kadar akıcı bir dille yazdığı romanı.
Daha da ötesi; acımak duygusunu böylesine sarsıcı bir üslupla işleyen yazara hayranlık uyandıran klasik eser.
Kaynak

24. Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra, Barış Bıçakçı

Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra.
Barış Bıçakçı’nın sade ama alabildiğine güçlü diliyle yazdığı, olay örgüsünün çekiciliği, yaşananların etkileyiciliğiyle bir solukta okuyacağınız ve uzun süre etkisinden kurtulamayacağınız bir güzel kitap.
Kaynak

25. Dişi Kurdun Rüyaları, Cengiz Aytmatov

Dişi Kurdun Rüyaları.
Hikaye içinde hikayenin anlatıldığı müthiş Cengiz Aytmatov romanıdır. Her zaman olduğu gibi eski Sovyet düzenine olan muhalifliğini de belli eder Aytmatov bu romanında.
Kaynak

Bonus – Gecekondu, Muzaffer İzgü

Gecekondu.
Özellikle küçük yaşta okunursa insanın hayata bakışını etkileyebilecek derecede etkili Muzaffer İzgü romanı. Acımasızlık seviyesindeki gerçekçiliğiyle gecekondu mahallelerini, yaşantısını -bambaşka bir dilden ve tarzdan da olsa- en az Mike Davis’in Gecekondu Gezegeni kitabı kadar iyi anlatır İzgü.
Kaynak