...

Peygamberler dediler ki “Gönülde bir illet yüzünden insan doğruyu anlayamaz, sapıtır. O yüzden nimetler, umumiyetle illet olur.” Hastalıkta yenen yemek insana hiç kuvvet verir mi? Ey inatçı, önüne nice güzelim nimetler geldi de hepsi kötüleşti, saf olanlar bile bulandı gitti!

Bu güzelliklerin düşmanı sensin... neye elini vurdunsa kötü oldu. Senin dostun, senin aşinan olan, sence hor hakir sayıldı. Sana yabancı olan, seninle uzlaştı. Sence o büyük ve yüce oldu. Bu da o, hastalığın tesirinden... O illetin zehri bütün canlara sirayet eder. O illeti derhal geçirmeye çalışmak gerek. O illet durdukça şeker bile zehir kesilir.

Her güzel ve tatlı şey, insana kötü ve acı gelir. İnsan Abıhayat içse ateş sanır. O huy, ölüm kimyasıdır, dert kimyasıdır. Sen de o huy var mı? Nihayet hayatın bile o yüzden ölüm olur! O huy, sendeyken gönlü dirilten gıda bile senin vücudunda kokar, leş kesilir. Nâzu naimle avlanan nice aziz kişiler vardır ki sana av olsalar sence bayağı görünürler. Bir akıl, gararsız, maksatsız başka bir akılla bağdaşırsa sevgi, gün gittikçe artar.

Fakat nefs, aşağılık bir nefsle tanışır, dost olursa şüphesiz olarak bil ki bu dostluk, zaman gittikçe azalır. Çünkü nefsin daima, bir illet, bir maksat etrafında döner, dolaşır... dostluğu, bilişiği de çabucak bozar! Yarın dostunun senden nefret etmesini istemiyorsan bir akıllıysa dost ol, akla yâr ol! Nefs zehirleriyle hastalanmış, hastalığa tutulmuşsan eline ne alır, elini nereye atar, neye sahip olursan hastalığa alet olur, onu da berbat edersin! Eline mücevher alsan, taş olur, gönül sevgisine yapışsan savaş olur.

Kimse tarafından söylenmemiş, kimse tarafından dokunulmamış bakir ve latif bir nükte duysan anlayınca sence zevksiz ve kötü bir hal alır. Ben bunu çok duydum, dinledim... eskidi bu artık. Ey yiğit, sen, bundan başka bir şey söyle dersin. Hatta yepyeni ve söylenmemiş bir nükte duyduğunu farzet, yarın ona da doyar, ondan da nefret edersin. Sen sendeki illeti gider... illet geçti mi, sence her eskimiş, söylenmiş söz yeni olur. O eski söz, yepyeni dallar, budaklar verir, yüzlerce meyve havenkleri bitirir, yetiştirir!

Mesnevi'den...